Albert Einstein (1879-1955)

Tüm zamanların en büyük fizikçilerinden biri olan Albert Einstein, Almanya’nın Ulm kentinde doğdu. Bir delikanlı olarak pek az zeka umudu verdi ve öğretmenin “sen asla birşey olamayacaksın Einstein” sözleri üzerine katı bir disiplin uygulayan Alman okul sistemini terketti. Einstein Halya’da bir tatilden sonra, eğitimini İsviçre Federal Politeknik Okulu’nda 1901’de tamamladı. Einstein çok az derse katıldığı halde, bir arkadaşının tuttuğu mükemmel ders notları sayesinde kursları geçmeyi başardı. Einstein akademik bir görev bulamayınca, Bern’deki İsviçre Patent Bürosu’nda kıdemsiz bir memur olarak görev aldı. Bu görevde iken ve “boş zaman”larda teorik fizikteki kişisel çalışmalarına devam etti. Einstein 1905’te 26 yaşında, fizikte devrim yaratan dört bilimsel makale yayımladı. (Aynı yıl Ph. D. derecesini aldı). Bu makalelerden biri, ona 1921’de Nobel fizik ödülü kazandıran fotoelektrik olayıyla ilgiliydi. Bir diğeri, bir sıvı içinde asılı küçük parçacıkların düzensiz haraketleri,yani Brown haraketi ile ilgiliydi. Diğer iki makale, onun fiziğe hepsinden daha önemli katkısı olarak kabul edilen özel görelilik kuramı ile ilgiliydi. Einstein 1915’te kütle çekimini uzayın yapısına ve zamana bağlayan genel görelilik kuramı üzerine çalişmasını yayımladı. Bu kuramın en çarpıcı öngörüsü, ışığın bir kütle çekim alanı tarafından saptırılabilmesidir. Astronomlar tarafından 1919’da tutulmuş yakınındaki parlak yıldızlar üzerinde yapılan ölçümler Einstein’in öngörüsünü doğruladı ve Einstein birdenbire dünyaca tanınan bir şöhret oldu. Einstein, İsviçre ve Çekoslavakya’daki akademik görevlerden sonra 1913’te, Berlin’deki Kaiser Wilhelm Enstitüsü’nde onun için yaratılmış özel bir görevi kabul etti. Bu onun, maddi sorunlardan ve rutin görevlerden arınmış olarak, tüm zamanını araştırmaya ayırmasını sağladı. Einstein 1933’te, o zamanlar Hitler’in yönetiminde olan Almanya’yı terketti ve böylece diğer milyonlarca Avrupalı Yahudiyi bekleyen kötü sonuçdan kurtulmuş oldu. Einstein aynı yıl, ömrünün sonuna kadar kaldığı Princeton’daki ileri Araştırmalar Enstitüsü’nde özel bir görevi kabul etti. Einstein 1940’ta Amerikan vatandaşı oldu. Einstein bir pasifist olduğu halde, bir nükleer bomba geliştirme programını acilen başlatması için Başkan D. Roosvelt’e bir mektup yazması konusunda, Leo Szilard tarafından kandırıldı. Sonuç, altı yıllık Manhattan projesi ve 1945’te II. Dünya Savaşı’nı erdiren Japonya’daki iki nükleer patlama oldu. Einstein modern fiziğin gelişmesine çok önemli katkılarda bulundu. Bunlar  arasında ışık kuantumu kavramı ve 40 yıl sonra Lazer’in bulunmasına önayak olan uyarılmış ışınım yayılması düşüncesi de vardır. Einstein, bir bilimsel devrimci olarak kendisi rol oynadığı halde, kuantum mekaniğinin 1920’lerdeki gelişmelerinden çok rahatsız   oldu. Özellikle, kuantum kuramının en önemli öğesi olan oldukça başarılı bir görüşü, yani olaylara olasılık açısından bakışı hiçbir zaman kabul etmedi. Ömrünün son birkaç on yılını, kütle çekimi ile elektromanyetizmanın bir araya getirildiği, bir birleştirilmiş kuram için, başarısız bir araştırmaya ayırdı.

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir