Lavabodan Akıtılan Sıvı Yağların Geri Dönüşümü ve Kullanıcılarının Bilinçlendirilmesi

 

 

Çevre tüm canlıların yaşamında önemli bir rol oynamaktadır.  Nüfusun artışı, kentleşme, sanayileşme
gibi faktörler çevre kirliliğinin artmasına önemli katkılarda bulunmaktadır. Çevre sorunları
özellikle geçen yüzyılın ikinci yarısından itibaren dünya gündemini işgal eden  en önemli
sorunlardan biri olmuştur. Çevre kirliliği en çok hava kirliliği, su kirliliği, toprak kirliliği ve
gürültü kirliliği olarak karşımıza çıkmaktadır.  Bir su kaynağı  çıktığı yerden, döküldüğü denize
gelene kadar kirlenerek  kullanılamaz hale gelmektedir. Akarsuyun  yatağına  kanalizasyon,  sanayi
atıkları ve en önemlisi de sudan ayrışmayan yağlar karışmaktadır. Bizde çevreci gençler  olarak
bize temiz bırakılmasını istediğimiz  dünyayı, biz de temiz bırakabilmek için bu projeyi sosyal
hayata katmayı amaçladık. Bu uğurda yapılabilecek küçük çabaların bile büyük ve olumlu sonuçlar
doğuracağına  inanıyoruz. Çevre bilinci taşıyan insanlar temiz çevre için ellerinden  geleni
yapmaktadır.  Nesilleri yok olma  tehlikesi geçiren  hayvanlar için yapılan mücadeleden  tutun da,
nükleer çalışmaların verdiği zararlara kadar birçok alanda mücadele etmektedirler.
Biz çevreci  gençler  olarak da kendi imkânlarımız doğrultusunda bu amaçla neler yapabiliriz?’
sorusuna  cevap  aradık. Evlerimizde anneler kızarmış yağları lavaboya dökmektedir.  Bu da hem
suyla birleşerek çevreyi kirletmekte hem de kızarmış yağın değerlendirilememesine neden olmaktadır.
Biz bu projemizde  kızarmış yağları okulumuzda kurmuş olduğumuz  çevreci  gençler  takımı olarak
toplamak  istiyoruz. Toplanan kızarmış yağları dönüşüm merkezine ulaştırılarak işlenir ve çevre
dostu biyodizele çevrilir. Çevre bilincinin oluşturulmasında başta ailelere büyük görev
düşmektedir. Aile içerisinde ise anneler çocuğun çevre bilincine sahip olmasında  en etkin isimdir.
Çocukların çevre bilinciyle yetişmesi  dünyamızın daha uzun süre temiz ve sağlıklı kalacağının,
oksijen kaynağı olan ormanların tahrip edilip arsa açılmayacağının teminatıdır. Kullanılabilir su
kaynaklarının  temiz kalması yine ailenin özellikle de annenin çocuğa  aşılayacağı çevre bilinciyle
olacaktır. Bizde yaptığımız  çalışmalar doğrultusunda gidilen evlerde özellikle anneleri bu konuda
bilinçlendirdik. Onların düşüncelerini  ve görüşlerini  alarak bilgi alış verişinde bulunduk.
Çevreci gençlik takımı olarak yapmış olduğumuz kaplara, anneler kızarmış yağları biriktireceklerini
söylediler.

Çevre tüm canlıların yaşamında önemli bir rol oynamaktadır.  Nüfusun artışı, kentleşme, sanayileşme gibi faktörler çevre kirliliğinin artmasına önemli katkılarda bulunmaktadır. Çevre sorunları özellikle geçen yüzyılın ikinci yarısından itibaren dünya gündemini işgal eden  en önemli sorunlardan biri olmuştur. Çevre kirliliği en çok hava kirliliği, su kirliliği, toprak kirliliği ve gürültü kirliliği olarak karşımıza çıkmaktadır.  Bir su kaynağı  çıktığı yerden, döküldüğü denize gelene kadar kirlenerek  kullanılamaz hale gelmektedir. Akarsuyun  yatağına  kanalizasyon,  sanayi atıkları ve en önemlisi de sudan ayrışmayan yağlar karışmaktadır. Bizde çevreci gençler  olarak bize temiz bırakılmasını istediğimiz  dünyayı, biz de temiz bırakabilmek için bu projeyi sosyal hayata katmayı amaçladık. Bu uğurda yapılabilecek küçük çabaların bile büyük ve olumlu sonuçlar doğuracağına  inanıyoruz. Çevre bilinci taşıyan insanlar temiz çevre için ellerinden  geleni  yapmaktadır.  Nesilleri yok olma  tehlikesi geçiren  hayvanlar için yapılan mücadeleden  tutun da, nükleer çalışmaların verdiği zararlara kadar birçok alanda mücadele etmektedirler.Biz çevreci  gençler  olarak da kendi imkânlarımız doğrultusunda bu amaçla neler yapabiliriz?’ sorusuna  cevap  aradık. Evlerimizde anneler kızarmış yağları lavaboya dökmektedir.  Bu da hem suyla birleşerek çevreyi kirletmekte hem de kızarmış yağın değerlendirilememesine neden olmaktadır. Biz bu projemizde  kızarmış yağları okulumuzda kurmuş olduğumuz  çevreci  gençler  takımı olarak toplamak  istiyoruz. Toplanan kızarmış yağları dönüşüm merkezine ulaştırılarak işlenir ve çevre dostu biyodizele çevrilir. Çevre bilincinin oluşturulmasında başta ailelere büyük görev  düşmektedir. Aile içerisinde ise anneler çocuğun çevre bilincine sahip olmasında  en etkin isimdir. Çocukların çevre bilinciyle yetişmesi  dünyamızın daha uzun süre temiz ve sağlıklı kalacağının, oksijen kaynağı olan ormanların tahrip edilip arsa açılmayacağının teminatıdır. Kullanılabilir su  kaynaklarının  temiz kalması yine ailenin özellikle de annenin çocuğa  aşılayacağı çevre bilinciyle olacaktır. Bizde yaptığımız  çalışmalar doğrultusunda gidilen evlerde özellikle anneleri bu konuda  bilinçlendirdik. Onların düşüncelerini  ve görüşlerini  alarak bilgi alış verişinde bulunduk. Çevreci gençlik takımı olarak yapmış olduğumuz kaplara, anneler kızarmış yağları biriktireceklerini söylediler.

 

Hakan Gencol

Burhan  Ali Erol

Safa Murat Tekin

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir