Sütleğen ( Euphorbia sp.) bitkisinin antimikrobiyal aktivitesi ve alternatif kullanım alanlarının araştırılması

Ülkemiz iklim ve toprak çeşitliliği bakımından zengin bir yapıya sahiptir. Avrupa ülkelerinin tamamında yaklaşık 11.000 bitki türü bulunmaktadır. Türkiye’de ise 9.000 bitki türü bulunmaktadır. 
Çalışmamızın materyalini oluşturan Sütleğen (Euphorbia sp.) Türkiye’nin hemen hemen her yerinde yetişir. Yurdumuzda 60 kadar çeşidi vardır. Bir veya çok yıllık süt taşıyan bitkilerdir. Tohumlarında yağ, süt (lateks)ünde reçine, kauçuk, zamk, nişasta, tanen, fermentler ve anorganik tuzlar bulunur. Tohumlarından elde edilen yağ tahriş edicidir. Sıtma, sarılık, kabızlık ve siğil tedavisinde kullanılır. Sütü halk arasında “birkaç damla” müshil olarak kullanılır. Fakat yüksek dozda zehirlidir. Son zamanlarda sentetik sıvı yakıt olarak kullanılmaya başlanmıştır. Sütleğengiller familyasından; süt gibi beyaz ve zehirli bir özsuyu taşıyan, bir veya çok yıllık, otsu veya odunsu bir bitkidir. Sütü siğillere sürülür, kurutularak toz haline getirilen bitkinin yarısı kadar kına karıştırılarak yaralar üzerine bağlanırsa yarayı kısa zamanda tedavi eder. Kuvvetli müsil olması ve kabızlığı giderir. Önerilen miktardan fazla kullanılmamalıdır. 
Escherichia coli “koli basili” tabir edilen E. coli bakterisinin en zararlı tipi sayılır; bir gıda zehirlenmesi etmeni olup hemorajik kolit denen hastalığa neden olur. Enfeksiyon bağırsak krampları ile başlar, bunu önce sulu ishal, sonra da çoğu zaman kanlı ishal izler. Bazen küçük çocuklarda hemolitik üremik sendrom olarak adlandırılan böbrek yetmezliği meydan gelir. Genelde bu bakteriyi içeren kıyma etin az pişirilerek yenmesi sonucu hasta olunur. Bakteri ayrıca kişiden kişiye dokunma yoluyla, pastörize edilmemiş süt içmekle, bakterini karıştığı suyla sulanmış sebze veya meyvelerin yenmesiyle, böyle suda yüzmek veya onu içmek yoluyla da bulaşır. 
Projemizin amacı, sütleğen bitkisinin (Euphorbia sp.) sütü ve yapraklarından elde edilen özütün E.coli, boğaz kültürü, bulaşık sünger florası üzerine antibakteriel etkisini araştırmak ve alternatif kullanım alanlarını tespit etmektir.

D. Duygu KILIÇ-Özgehan KARATAŞ

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir